Loading...

eski kozan


  

                

Kozan isminin nereden geldiği  hakkında elimizde kesin bir bilgi mevcut değildir. Bu konuda birçok görüş ileri sürülmüştür. Ancak bu görüşlerin hangisinin doğru olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Kozan ismi, folklor araştırmacısı, Adana Müzesi eski müdürü Ali Rıza Yalman’a göre:” Kuzan”dan gelmektedir. Kuz: gölgelik, “Kuzan” da gölgelikler demektir. Kozan Şehri Kozan Dağı’nın doğu eteklerine kurulmuştur. Özellikle kışın, ikindi vakti güneş eski Kozan şehir merkezine  görünmez olur. Kozan Dağı güneşi engeller. Öğleden sonra Kozan gölgelik olur. Bundan dolayı Kozan’a gölgelik anlamına gelen ”Kuzan” denmiştir. Zamanla söylene söylene, “Guzan”, “Kozan” şekline dönüşmüştür. Günümüzde hala bazı köylüler Kozan’a “Guzan” ya da “Gozan” demektedirler.
Profesör Doktor İbrahim Kafesoğlu’na göre Kozan ismi, “tavşan” anlamına gelmektedir. Tavşan ismi, eski Türklerde “kozan” olarak söylenmektedir.
İbrahim Kafesoğlu, Oniki Hayvanlı Türk Takvimi’nde  tavşan yılından  bahsederken, Kozan  (tavşan) şeklinde ifade etmektedir. Bu bilgiye göre Kozan: tavşan manasındadır. Kozanoğulları soyundan gelen tarih öğretmeni A. Münir Kozanoğlu’na göre ise: Kozan ismi, Anadolu’ya ilk  gelen Türk boylarından “Kosonoğulları”ndan gelmektedir. Koson , söylene söylene  “Kozan “ şekline dönüşmüştür.Ancak, Münir Kozanoğlu’nun bu görüşünü destekleyici bir bilgi bulunmamaktadır. Çünkü 1530’daki tapu tahrir defterlerinde  bu bölgelerde Kozan veya Koson, (Kosun)  ismine rastlanılmamaktadır.Kozan veya Koson (Kosun) isminde bu tarihte, bu bölgede ne bir aşiret ismi, ne de bir yer ismi mevcuttur. Osmanlıca Koson kelimesinin Kozan kelimesine dönüşmesi de mümkün değildir. Çünkü, Osmanlıca harflerindeki “s” harfinin “z” harfine “o” harfinin “a” harfine  dönüşmesi pek mümkün değildir. Ayrıca, Kusun (Kosun), bugünkü Mersin İli’nin içinde kalan bir bölgeye denmektedir. Bu isim de burada yaşayan Kusun ( Kosun ) Türkmen aşiretinden gelmektedir.
Genel kanaat Kozan isminin, Kozanoğlulları ailesinden geldiğidir. Eski ismi Sis olan bu bölge, 1865 yılındaki düzenlemelerle sancak ismi Kozan olarak değişmiştir. Şehir merkezi olarak Sis ismi ise 1923 yılına kadar kalmıştır.

Kozan ve Kozanoğlu Beyliği

Türkülere kahraman olan Kozanoğlu, Afşar'ların Kozanlı oymağının reisi olan bir ailedendir. Bu oymak önceleri Karamanoğulları'nın, sonradan da Osmanlı Devleti'nin maiyetinde bulunup, Kozan havalisinin idaresini yürütüyordu. Kozan dağlarındaki Varsak'lar (Varsak aşiretinden olanlar) bunların piyadesi, Çukurova'daki Avşar' lar ise süvarileri idiler. Kozanoğulları bu havalide uzun müddet hüküm sürdüler,halkın hak ve hukukunu iç ve dıştaki saldırganlara karşı korudular. Orta Anadolu derebeylerinden Çapanoğlu Süleyman Bey' in Kozan bölgesini istila için gönderdiği askerler Yusuf Ağa tarafından perişan edildiği gibi,bir müddet sonra Mısırlı İbrahim Paşa' nın Kozan'ı almak için gönderdiği askerler de dağlarda Kozanoğlu Mehmet Bey' in kuvvetleri tarafından yenilgiye uğratıldı. Yusuf Ağa' dan sonra Ali Bey' in oğlu Mehmet Bey Kozan Beyliğine geçtiler. Kozan Beyliği gittikçe kuvvetleniyordu.

1882 senesinde Sultan Aziz zamanında Sadrazam Ali Paşa'nın Kozan Beyliği'ni ortadan kaldırmaya karar vermesi üzerine Derviş Paşa kumandasında "İslâhiye Fırkası" adı altında bir kuvvet teşkil edip Kozan'a gönderildi. Ahmet Bey ile Yusuf Bey ve Kozan hanedanına mensup diğer beyler, Halil Bey, Ali Bey ve Hüseyin Bey'ler devlete bağlılıklarını hemen bildirdiler. Ahmet Bey' e Kütahya Valiliği, diğer beylere de birer memurluk veya maaş verilerek dağıtıldı. Kozan bir sancak haline getirildi. Kozanoğlu Yusuf Ağa Sivas'ta oturmaya memur edildiğinden muhafız askerleri himayesinde yola çıktı. Fakat aşiretlerinden bir kaçı yolunu kesip onu muhafız askerleri elinden aldılar. Yusuf Ağa durumu değerlendirmek istedi. Kozan'a gelerek bütün aşiretleri isyana kaldırdı. Bunun üzerine Müşir Derviş Paşa, İsmail Paşa kumandasındaki bir müfrezeyi Yusuf Ağa üzerine gönderdi. Kısa bir çatışmadan sonra Yusuf Ağa esir düştü ve astırıldı, taraftarları da dağıtıldı.

 

            



KOZAN’IN TARİHÇESİ

Kozan’ın tarihi oldukça eskilere dayanmakta olup M.Ö.XV. Hitit Federasyonundan Asurlularının hakimiyeti altında bulunuyordu. Kozan Kalesinin de bir Asur eseri olduğu tarihi birkaç kitabeden anlaşılmaktadır. M.Ö. VI.y.y’da Medlerin ve Perslerin, M.Ö. 333 yılında Büyük İskender’in eline geçmiş, onun ölümünden sonra da Selefkosların hakimiyetine girmiş, bu Hanedan ile Mısır Batlamyos Hanedanı arasında büyük mücadelelere sahne olmuştur.  M.Ö. 66 - 64 yıllarında Pompe tarafından Roma İmparatorluğuna ilhak edildikten sonra M.S. 395 tarihinden sonra da yöre Bizans İmparatorluğunun eline geçmiştir.
Çukurova Bölgesi ve dolayısıyla Kozan yöresine ilk İslami akınların VII. Asrın ilk yarılarında başladığı, asıl fetih hareketinin de Emeviler döneminde gerçekleştiği görülmüştür. Yöreye ilk Türk akını ise Abbasiler devrinde yapılmıştır.
Bölge X.asırda Rumların, XI.asırda Selçukluların hakimiyetine girmiş daha sonra Bizans İmparatorluğuyla Kilikya Ermeni Prensi arasında nüfuz mücadelesine sahne olmuştur. Miladi 1200 yılında Kilikya  Prensi II.Leon tarafından yaptırılan büyük Katedral ile kent, Krallığın Tarsus’dan sonra önemli ruhani bir merkez olmuştur. Bu dönemde şehir kalesi Ermeniler tarafından yenilenerek bir takım ekler yapılmıştır.

Çukurova ve yöremiz XIV. yy ortalarından itibaren Mısır Memluklularına ve bunlara bağlı Türkmenlerin Yüreğir koluna mensup Ramazanoğullarının eline geçmiştir. Bu devletin hakimiyetine Yavuz Sultan Selim 1517 yılı Mısır seferiyle son vererek bölgeyi tümden Osmanlı topraklarına katmıştır. Sis, Adana ve Tarsus şehirleriyle birlikte sancak halini almıştır. Sancak, 1610  yılından itibaren Kıbrıs Beyler Beyliğine bağlanmıştır.
Osmanlı döneminde Müslüman Türklerle Ermeniler yörede bir arada iyi ilişkiler içinde yaşamlarını sürdürürken I. Dünya Savaşından sonra Kozan ve yöresi 7 Mart 1919’da Fransızlar tarafından işgal edilmiştir. Fransız işgali ile birlikte bu güçler tarafından Ermeniler silahlandırılarak  şiddet hareketlerine girmişler ve önemli ölçüde Müslüman kanı dökülmüş. Daha sonra Saimbey ve Osman Tufan bey idaresinde teşkilatlanan mukavemet güçleri 2 Haziran 1920’de Kozan’ı, Fransız işgalcileri ve Ermeni güçlerinden temizlemiştir.

Bu tarihten itibaren Sis’e “Kozan” adı verilmiştir. 1865-1923 yılları arasında Mutasarrıflık olan Kozan, Cumhuriyet döneminde bir ara ( 1923-1926 ) yılları arasında Vilayet haleni almış, 1926 yıllarından sonra Vilayetliği lağvedilerek Adana İli’ne bağlı İlçe haline getirilmiştir. 1920 yılında Kozan, Türkiye Büyük Millet Meclisine Mareşal Fevzi Çakmak’ı Milletvekili olarak göndermiştir.

Bu tarihi dönemlerden günümüze kadar gelen tarihi eserler, Kozan Kalesi, Anavarza Kalesi,  Karasis Kalesi, Arıkan Konağı, Bedesten, Memluklar döneminde ( 1448 ) inşa edilen Hoşkadem Camii, Kozan Çayı üzerinde 9 gözlü köprü ile önemli ölçüde tahribat gören Ermeni Kilisesi kalıntılarıdır.
          
 

 


Örnek Sokak 1a, 12345 Örnekşehir
+90 1234567890